|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
başkası ile aynı evde oturan kimse |
inmate i.
|
|
2 |
Genel |
karşısındaki ile aynı duyguyu paylaşma |
sympathies i.
|
|
3 |
Genel |
pul ile aynı resmi taşıyan kartpostalları inceleyen alan |
maximaphily i.
|
|
4 |
Genel |
(bütün çanların aynı anda çalınması ile elde edilen) şıngırtı |
clam i.
|
|
5 |
Genel |
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi |
demise and redemise i.
|
|
6 |
Genel |
birisi ile aynı ada sahip kimse |
doppelganger i.
|
|
7 |
Genel |
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme |
parataxis i.
|
|
8 |
Genel |
bir diğeri ile aynı yasal statüde olan kimse |
peer i.
|
|
9 |
Genel |
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı |
phenocopy i.
|
|
10 |
Genel |
(ses üretiminde) dinleyiciye orijinal ses kaynağı ile aynı odada olduğu yanılsamasını verme |
presence i.
|
|
11 |
Genel |
baskı harfi ile aynı ebat |
stickful i.
|
|
12 |
Genel |
ile aynı fikirde olmak |
be one with f.
|
|
13 |
Genel |
ile aynı olmak |
be tantamount to f.
|
|
|
14 |
Genel |
ile aynı görüşte olmamak |
disagree with f.
|
|
15 |
Genel |
ile aynı odayı paylaşmak |
double up with f.
|
|
16 |
Genel |
ile aynı hızda gitmek |
keep up with f.
|
|
17 |
Genel |
ile aynı fikirde olmak |
hold with f.
|
|
18 |
Genel |
ile aynı fikirde olmamak |
differ with f.
|
|
19 |
Genel |
ile aynı tempoda gitmek |
keep up with f.
|
|
20 |
Genel |
aynı problem ile karşılaşmak |
face the same problem f.
|
|
21 |
Genel |
aynı durum ile karşılaşmak |
face with the same situation f.
|
|
22 |
Genel |
aynı problem ile karşılaşmak |
encounter the same problem f.
|
|
23 |
Genel |
(sesin) işitilebilirlik eşiğini aynı anda başka bir sesin varlığı ile yükseltmek |
mask f.
|
|
24 |
Genel |
(döner diğer bir ürün ile) aynı hızda dönmek |
corotation f.
|
|
25 |
Genel |
ile aynı hizada |
level with s.
|
|
26 |
Genel |
aynı ölçü ile ölçülebilen |
commensurable s.
|
|
27 |
Genel |
ile aynı hizaya konmuş |
aligned with s.
|
|
28 |
Genel |
bir önceki husus ile aynı |
idem s.
|
|
29 |
Genel |
bahsi geçen bir önceki konu ile aynı |
idem s.
|
|
30 |
Genel |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolor s.
|
|
31 |
Genel |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorate s.
|
|
32 |
Genel |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorous s.
|
|
33 |
Genel |
(bir şey ile) aynı olan |
coterminous s.
|
|
|
34 |
Genel |
aynı anda iki birimden sadece biri ile çalışabilen |
dual s.
|
|
35 |
Genel |
ait olduğu yapı ile aynı olan |
self-similar s.
|
|
36 |
Genel |
ile aynı zamanda |
concurrently with zf.
|
|
37 |
Genel |
ile aynı doğrultuda |
in line with ed.
|
|
38 |
Genel |
ile aynı düzeyde |
on a level with ed.
|
|
39 |
Genel |
ile aynı hizada |
on a level with ed.
|
|
40 |
Genel |
ile aynı yönde |
with ed.
|
|
41 |
Genel |
ile aynı anda |
with ed.
|
|
42 |
Genel |
ile aynı zamanda |
with ed.
|
|
43 |
Genel |
babası ile aynı adı taşıyan oğul |
jr kısalt.
|
|
44 |
Genel |
babası ile aynı adı taşıyan oğul |
jnr kısalt.
|
|
Phrasals |
|
45 |
Öbek Fiiller |
başkası ile aynı kitaptan okumak |
look on with f.
|
|
46 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey ile) aynı kefeye koymak |
equate someone with something f.
|
|
47 |
Öbek Fiiller |
ile aynı olmak |
check with f.
|
|
48 |
Öbek Fiiller |
ile aynı yere kapatmak |
closet with f.
|
|
49 |
Öbek Fiiller |
ile aynı eve taşınmak |
move in with f.
|
|
50 |
Öbek Fiiller |
ile aynı evde yaşamaya başlamak |
move in with f.
|
|
51 |
Öbek Fiiller |
ile aynı ismi vermek |
name for f.
|
|
52 |
Öbek Fiiller |
ile aynı modelde yapmak |
pattern on f.
|
|
53 |
Öbek Fiiller |
ile aynı modelde yapmak |
pattern after f.
|
|
54 |
Öbek Fiiller |
ile aynı odayı paylaşmak |
room with f.
|
|
Phrases |
|
55 |
İfadeler |
ilk seferdeki ile aynı şekilde |
come prima (in the same manner as the first time) zf.
|
|
56 |
İfadeler |
ile aynı düşünde |
on board with expr.
|
|
Colloquial |
|
57 |
Konuşma Dili |
toplumsal cinsiyeti ile biyolojik cinsiyeti aynı olan kişi |
cis i.
|
|
58 |
Konuşma Dili |
aynı anda birden fazla fikir veya konu ile baş edemeyen |
one-track s.
|
|
Idioms |
|
59 |
Deyim |
aynı ile verilen yanıt |
a roland for an oliver i.
|
|
60 |
Deyim |
aynı ilaçtan bir kez daha almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak |
get (one's) prescription refilled f.
|
|
61 |
Deyim |
ile aynı düzeye gelmek |
get up with f.
|
|
62 |
Deyim |
ile aynı çatı altında yaşamak |
live under the same roof with f.
|
|
63 |
Deyim |
ile aynı/benzer özellikleri taşımak |
be all of a piece with f.
|
|
64 |
Deyim |
Birisi ile aynı güç durumda bulunmak |
be in the same predicament as someone f.
|
|
65 |
Deyim |
aynı anda birden fazla iş ile uğraşmak |
spread oneself thin f.
|
|
66 |
Deyim |
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) artık aynı hatayı yapmam/artık dersimi aldım |
hindsight is twenty twenty expr.
|
|
67 |
Deyim |
(geçmişte tecrübe edilen bir olay ile ilgili) artık aynı hatayı yapmam/artık dersimi aldım |
hindsight is 20/20 expr.
|
|
68 |
Deyim |
ile aynı seviyede/düzeyde/kulvarda değil |
not in the same league with expr.
|
|
69 |
Deyim |
ile aynı kalitede/sınıfta değil |
not in the same league with expr.
|
|
Trade/Economic |
|
70 |
Ticaret/Ekonomi |
dalgalanma ile aynı yönlü para politikası |
procyclical monetary policy i.
|
|
71 |
Ticaret/Ekonomi |
ödeme ile teslimin aynı anda gerçekleştirildiği satış işlemi |
window settlement i.
|
|
72 |
Ticaret/Ekonomi |
her alım için aynı miktarda nakit ile düzenli aralıklarla menkul kıymet satın alınan bir sistem |
dollar day i.
|
|
73 |
Ticaret/Ekonomi |
aynı ile yanıt vermek |
tit for tat f.
|
|
|
74 |
Ticaret/Ekonomi |
aynı ticari faaliyet kademesi ile ilişkili |
horizontal s.
|
|
75 |
Ticaret/Ekonomi |
fatura ile aynı yere gönder |
ship to same as bill to expr.
|
|
Law |
|
76 |
Hukuk |
aynı iddia ile ilgili gereksiz yere birden fazla dava açılması |
multiplicity of actions i.
|
|
77 |
Hukuk |
alıntının yukarıdaki ile aynı kaynaktan yapıldığını ifade eden sözcük |
supra zf.
|
|
Politics |
|
78 |
Siyasal |
aynı ile ait |
comprovincial s.
|
|
Technical |
|
79 |
Teknik |
gelen arama ile giden aramanın aynı anda olması |
glare i.
|
|
80 |
Teknik |
bir tel üzerinden aynı anda sekiz iletinin gönderilebildiği bir telgraf türü ile ilgili |
octuplex s.
|
|
81 |
Teknik |
türbinmili ile aynı eksende |
same shaft as the turbine wheel expr.
|
|
Computer |
|
82 |
Bilgisayar |
ayrıntı ile aynı |
same as detail i.
|
|
83 |
Bilgisayar |
önceki ile aynı |
same as previous i.
|
|
84 |
Bilgisayar |
aynı girdiler ile tekrar hesaplama yapmamak için sonuçları hafızaya alma |
memoization i.
|
|
85 |
Bilgisayar |
aynı girdiler ile tekrar hesaplama yapmamak için sonuçları hafızaya alma |
memoisation i.
|
|
86 |
Bilgisayar |
(aynı isim ve imza ile aynı üst sınıf metoduna ait) yeni davranış tanımlamak |
override f.
|
|
Telecom |
|
87 |
Telekom |
telgraf ile aynı anda zıt yönlere iki mesaj gönderebilen |
contraplex s.
|
|
Architecture |
|
88 |
Mimarlık |
çatı ile aynı eğim yönündeki çatı penceresi |
shed dormer i.
|
|
Construction |
|
89 |
İnşaat |
kristal doğrultusu anayapı ile aynı olan |
epitaxial s.
|
|
Woodworking |
|
90 |
Ağaç İşleri |
aynı ahşaptan kesilen iki oval parçanın birbiri ile eşleşmesi |
oystering i.
|
|
Furniture |
|
91 |
Mobilya |
sandalye ayağı ile aynı bölümde yer alan yatay bölüm |
round i.
|
|
Aeronautic |
|
92 |
Havacılık |
paraşüt ile aynı işleve sahip bir cihaz |
rotachute i.
|
|
93 |
Havacılık |
aynı yörünge ile ilgili |
posigrade s.
|
|
Marine |
|
94 |
Denizcilik |
dümeni geminin omurgası ile aynı hizaya getirmek |
right the helm f.
|
|
95 |
Denizcilik |
geminin seyri ile aynı yönde hareket eden |
north following s.
|
|
96 |
Denizcilik |
geminin seyri ile aynı yönde hareket eden |
north preceding s.
|
|
97 |
Denizcilik |
geminin genel güzergahı ile aynı yönde olan (akıntı) |
fair s.
|
|
Petrol |
|
98 |
Petrol |
farklı bir kaynağa hat çekmek için mevcut petrol kuyusu ile aynı yerde açılan ikiz kuyu |
twin i.
|
|
Mining |
|
99 |
Maden |
rutil ile aynı bileşime sahip sentetik bir mücevher |
titania i.
|
|
100 |
Maden |
rutil ile aynı bileşime sahip sentetik bir mücevher |
rutile i.
|
|
Medical |
|
101 |
Medikal |
alıcı ile aynı türden olup genetik olarak farklı bir donörden nakledilen greft |
homotransplant i.
|
|
102 |
Medikal |
iki mikroorganizma ile aynı anda enfekte olma |
coinfection i.
|
|
Anatomy |
|
103 |
Anatomi |
sternum plakası ile aynı yerde olan |
sternal s.
|
|
Pharmaceutics |
|
104 |
Eczacılık |
afyon ruhu ile aynı etkiye sahip, şeri şarabı ile tatlandırılmış bir afyon çözeltisi |
wine of opium i.
|
|
105 |
Eczacılık |
afyon ruhu ile aynı etkiye sahip, şeri şarabı ile tatlandırılmış bir afyon çözeltisi |
sydenham's laudanum i.
|
|
Parasitology |
|
106 |
Parazitbilim |
aynı türden parazit ile yeniden enfekte olma |
superparasitism i.
|
|
Optics |
|
107 |
Optik |
birbiri ile aynı görsel noktayı sunan görüntü aralığı |
horopter i.
|
|
Printing |
|
108 |
Baskı Teknikleri |
matbaa harfi ve espas materyallerinin punto ile aynı ebatta üretildiği bir sistem |
point system i.
|
|
Math |
|
109 |
Matematik |
karesinin son basamağı ile aynı olan sayılar |
circular numbers i.
|
|
110 |
Matematik |
kendi alt kümesi ile aynı güçte olan |
infinite s.
|
|
111 |
Matematik |
(iki denklem) aynı kök değerleri ile çözülemeyen |
inconsistent s.
|
|
112 |
Matematik |
değişkenlerine aynı değerlerin verilmesi ile sağlanan |
simultaneous s.
|
|
Geometry |
|
113 |
Geometri |
merkezi küreninki ile aynı olan çember |
great circle i.
|
|
114 |
Geometri |
merkezi küreninki ile aynı olan çember |
great circle of a sphere i.
|
|
115 |
Geometri |
aynı karelerin kenarlarda birleştirilmesi ile oluşturulan çokgen |
polyomino i.
|
|
116 |
Geometri |
paralelkenar ile aynı özellikte olan |
parallelogrammic s.
|
|
Logic |
|
117 |
Mantık |
aynı nesne ile ilgili |
congruent s.
|
|
Statistics |
|
118 |
İstatistik |
eldeki verilerin görsel değerlendirmeye dayalı olarak alındığı durumlarda aynı durumu birbirinden bağımsız olarak aynı anda aynı ölçüm aracı ile ölçmeye çalışan sistem |
kappa coefficient i.
|
|
Physics |
|
119 |
Fizik |
bilinmeyen bir miktarın, aynı türden bilinen bir miktar ile karşılaştırılarak, detektörün sıfır değeri vermesiyle eşitliğin doğrulandığı ölçüm metodu |
null method i.
|
|
120 |
Fizik |
(vücut) bir diğer vücut ile aynı yeri kaplayamayan |
impenetrable s.
|
|
121 |
Fizik |
(atomaltı partikül) karşıt parçacığı ile aynı olan |
self-conjugate s.
|
|
Chemistry |
|
122 |
Kimya |
orijinal tür ile aynı kimyasal bileşime sahip mineral |
paramorph i.
|
|
123 |
Kimya |
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili |
melassic s.
|
|
124 |
Kimya |
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili |
tetrahydroxyadipic acid s.
|
|
125 |
Kimya |
muhtemelen sakarik asitle aynı maddeyi ifade eden, melastan veya glikozdan elde edilen bir asit ile ilişkili |
d-glucaric acid s.
|
|
126 |
Kimya |
aynı kaptaki birbirine karışmayan sıvılar arasında yer alan ara yüzey ile ilişkili |
dineric s.
|
|
Biology |
|
127 |
Biyoloji |
aynı organizma içerisinde bir diğeri ile ilişkisi bulunan gen |
paralog i.
|
|
128 |
Biyoloji |
aynı organizma içerisinde bir diğeri ile ilişkisi bulunan gen |
paralogue i.
|
|
129 |
Biyoloji |
aynı organizma içerisinde diğer bir gen ile kurulan ilişki |
paralogy i.
|
|
130 |
Biyoloji |
beslenme gereksinimleri ana organizma ile aynı olan mikroorganizma |
prototroph i.
|
|
131 |
Biyoloji |
organizmaların birbiri ile karışmaksızın aynı coğrafi bölgede gelişmesi |
sympatry i.
|
|
Marine Biology |
|
132 |
Deniz Biyolojisi |
bazı sınıflandırmalarda ıstakoz ile aynı canlı olarak adlandırılan bir su canlısı |
nephropsidae i.
|
|
Astronomy |
|
133 |
Gökbilim |
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit |
trojan i.
|
|
134 |
Gökbilim |
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit |
trojan asteroid i.
|
|
135 |
Gökbilim |
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit |
trojan i.
|
|
136 |
Gökbilim |
jüpiter ile aynı yörüngeye sahip bir dizi asteroit |
trojan group i.
|
|
137 |
Gökbilim |
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı |
anomaly i.
|
|
138 |
Gökbilim |
yörüngenin enberi noktası ile aynı yörüngede sabit açısal hızla dönen hayali bir cismin arasındaki açı |
mean anomaly i.
|
|
139 |
Gökbilim |
güneş'ten bakıldığında bir dış gezegenin veya ay'ın dünya ile aynı hizada olup dünya'ya neredeyse en yakın konumunda bulunması |
opposition i.
|
|
140 |
Gökbilim |
birden fazla gök cisminin burçlar kuşağından aynı derece ile geçmesi |
concourse i.
|
|
141 |
Gökbilim |
trans-neptün kuiper kuşağında güneş'in yörüngesini pluto ile aynı periyotta dolaşan gök cismi |
plutino i.
|
|
142 |
Gökbilim |
ay ile aynı zamanda en yüksek noktaya çıkan (yıldız) |
moon-culminating s.
|
|
Zoology |
|
143 |
Zooloji |
farklı familyalardan aynı cins hayvanların çiftleşmesi ile doğan hayvan |
topcross i.
|
|
144 |
Zooloji |
bireyin görsel olarak tüm grup veya çevre ile aynı renge gelmesini sağlayan renk değişikliği |
homochromy i.
|
|
Botanic |
|
145 |
Botanik |
(bazı sınıflandırmalarda) sakızağacıgiller ile aynı bölgeyi paylaşan bitki familyası |
terebinthaceae i.
|
|
146 |
Botanik |
aynı çiçek poleni ile tozlaştırmak |
self f.
|
|
147 |
Botanik |
aynı bitki poleni ile tozlaştırmak |
self f.
|
|
148 |
Botanik |
eksen ile aynı yönde olan |
vertical s.
|
|
Social Sciences |
|
149 |
Sosyal Bilimler |
bairu ile aynı soydan geldiği düşünülen nyoro halkının köylü sınıfı |
hera i.
|
|
150 |
Sosyal Bilimler |
aynı anda birden fazla kadın ile evlenilmemesi gerektiğine inanan kimse |
monogynist i.
|
|
Literature |
|
151 |
Edebiyat |
koleksiyonunu oluşturduğu başlık ile aynı başlığa sahip edebi eser |
title piece i.
|
|
Linguistics |
|
152 |
Dilbilim |
sesi ile anlamı aynı/benzer olma |
onomatopoeia i.
|
|
153 |
Dilbilim |
(aynı çekim paradigmasına ait olunmadığı durumda) sözcüğün kökü ile ilişkisi |
derivation i.
|
|
154 |
Dilbilim |
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili |
anaphoric s.
|
|
155 |
Dilbilim |
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili |
anaphorical s.
|
|
History |
|
156 |
Tarih |
farklı bir sözcük ile aynı anlama sahip sözcük |
polyonym [rare] i.
|
|
Religious |
|
157 |
Dini |
hz. isa ile kutsal ruhun aynı özden olmadığını savunan akım |
racovianism i.
|
|
158 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
athanasianism i.
|
|
159 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoiousianism i.
|
|
160 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoousianism i.
|
|
161 |
Dini |
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrini destekleyen kimselerin inançları |
homoiousianism i.
|
|
162 |
Dini |
iznik konsili'nde geçen tanrı'nın oğlu olan isa'nın baba tanrı ile aynı özde sahip olduğu öğretisini destekleyen hristiyan kimse |
homoousian i.
|
|
163 |
Dini |
kilise ile aynı görüşte olmamak |
dissent f.
|
|
164 |
Dini |
(isa'nın bedeni ve kanı ile komünyondaki ekmek ve şarabın özü) aynı anda var olmak |
consubstantiate f.
|
|
165 |
Dini |
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrinini savunan |
homoiousian s.
|
|
166 |
Dini |
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktrinine ait |
homoiousian s.
|
|
167 |
Dini |
oğul isa ile baba tanrı'nın benzer olup aynı özden olmadığı doktriniyle ilgili |
homoiousian s.
|
|
168 |
Dini |
tanrı'nın oğlu'nun baba tanrı ile aynı özden veya maddeden olduğuna dair bir iznik konsili doktrinine bağlı olan |
homoousian s.
|
|
Meteorology |
|
169 |
Meteoroloji |
dünya ile aynı yönde dönen |
cyclonic s.
|
|
Geology |
|
170 |
Jeoloji |
tüm katmanları tek bir dalım açısı ile aynı yöne eğim yapan jeolojik yapı |
monocline i.
|
|
171 |
Jeoloji |
ingiltere'nin dağ ve tepelerinde bulunan ve kuzey amerika'nın alt karbonifer dönemi ile hemen hemen aynı zamana ait olan karbonifer kireç taşı |
mountain limestone i.
|
|
172 |
Jeoloji |
çevreleyen kaya katmanı ile aynı yönde eğimli olan |
cataclinal s.
|
|
Military |
|
173 |
Askeri |
(patlayıcı madde dolgusu ile aynı miktardaki) patlamaz dolgu |
inert filling i.
|
|
Sport |
|
174 |
Spor |
krikette kabaca forvet ile aynı hizada olan ofsayt pozisyonu |
third man i.
|
|
Card |
|
175 |
İskambil |
koz ile aynı renkteki vale |
left bower i.
|
|
176 |
İskambil |
aynı ekipteki oyun arkadaşı ile işaretleşmek |
call f.
|
|
177 |
İskambil |
takım arkadaşı ile aynı kartları oynamak |
return a lead f.
|
|
178 |
İskambil |
(euchre oyununda) belirtilen deste ile aynı renkte |
next s.
|
|
Wagering |
|
179 |
Bahisçilik |
(pokerde eli) aynı anda açılan ilk üç kart ile kazanmak |
flop f.
|
|
Music |
|
180 |
Müzik |
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen |
label mate i.
|
|
181 |
Müzik |
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen |
labelmate i.
|
|
182 |
Müzik |
üç nota ile aynı sürede çalınan dört notanın oluşturduğu grup |
quadruplet i.
|
|
183 |
Müzik |
temelde aynı yöntem ile ses üreten müzik aletleri |
family i.
|
|
184 |
Müzik |
her iki notanın da aynı ölçek derecesi ile temsil edildiği bir müzik aralığı |
prime i.
|
|
185 |
Müzik |
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup |
septimole i.
|
|
186 |
Müzik |
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup |
septuplet i.
|
|
187 |
Müzik |
dört ya da altı nota ile aynı zaman aralığında çalınacak yedi notadan oluşan bir grup |
septolet i.
|
|
188 |
Müzik |
aynı nota ile başlayan |
parallel s.
|
|
Printery |
|
189 |
Matbaa |
renklendirme kağıtlarını ince beyaz kağıtlara sararak üzerindeki işaretlerin kopya kalemi veya daktilo ile aktarıldığı, birden fazla kopyanın aynı anda yapılmasını sağlayan bir metot |
manifold writing i.
|
|
190 |
Matbaa |
görme engelliler için tasarlanmış olan kabartmalı yazı ile sıradan yazıyı aynı anda üreten bir cihaz |
diplograph i.
|
|
191 |
Matbaa |
elektrik ile çalışan baskı makinesine bağlanan ve bu makine ile aynı işi yapan titreşimli ve çıkıntılı çerçeve |
fly i.
|
|
192 |
Matbaa |
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutça onun üçte ikisi kadar olan ve genellikle dipnotlarda ve kısaltmalarda kullanılan harf |
small capital i.
|
|
193 |
Matbaa |
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutu küçük harfin gövdesi kadar olan harfler |
small capital letters i.
|
|
Archaic |
|
194 |
Eski Kullanım |
aynı anlamı farklı sözcükler ile aktarma |
metaphrase i.
|
|
Engineering |
|
195 |
Engineering |
harita veya krokinin aynı seride bulunan diğer bir harita veya kroki ile örtüşen bölümü |
overlap i.
|
|
196 |
Engineering |
bitlerin aynı anda farklı kanallarca iletildiği bilgisayar bağlantısı ile ilgili |
parallel s.
|
|
Ornithology |
|
197 |
Kuşbilim |
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek |
adjutant stork i.
|
|
198 |
Kuşbilim |
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek |
adjutant crane i.
|
|
199 |
Kuşbilim |
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek |
adjutant i.
|
|
200 |
Kuşbilim |
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek |
marabout i.
|
|
201 |
Kuşbilim |
hint leyleği ile aynı cinse mensup onun kadar büyük olmayan bir leylek |
leptoptilos javanicus i.
|
|
202 |
Kuşbilim |
madagaskar'a özgü nesli tükenmiş olan epiornis ile aynı tür olduğu düşünülen büyük bir kuş |
rukh i.
|
|
Entomology |
|
203 |
Böcek Bilimi |
vücudun bir tarafındaki iki bacağı ile diğer tarafındaki bir bacağı aynı anda hareket ettirerek yürüme |
tripodic walk i.
|
|
204 |
Böcek Bilimi |
vücudun bir tarafındaki iki bacağı ile diğer tarafındaki bir bacağı aynı anda hareket eden |
tripodic s.
|
|